Fenerbahçe’de Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Pekin, 3 Temmuz 2011 Futbolda Şike Kumpası davasının başlangıç yıl dönümünde açıklamalarda bulundu.
İşte Fethi Pekin’nin açıklamaları:
“Fenerbahçe’miz, 3 Temmuz’da ilk gün söyledi aslında ne söyleyeceğini; ‘Haklıyım, burada başka bir konu var’ dedi. ‘Haklıyım, hukuka saygım var’ dedi. ‘Haklıyım, karşımızdakilerin mücadelesi, amacı başka’ dedi. Üzerinden tam 10 yıl geçti. Bu yıl 11. yıl dönümünde Fenerbahçe, hukuk önünde de aklandı ve bu aklanmaya dair söyleyecek söz, verilecek mesaj kalmadı! Şimdi Fenerbahçe susuyor! Hukuk mücadelesinin haklılığının gerçek sonuçlarını bekliyor. Bu elbette pasif bir süreç değil.”
Açılan davalara dair de bir değerlendirmede bulunan Fethi Pekin, “Kulübümüz 2011 yılından beri bu mücadelenin içinde. Tüm camiasıyla beraber birlikte, kenetlenmiş bir vaziyette haklılığına inanan bir camianın eninde sonunda haklılığı da hukuk önünde kanıtlanmış ve sizin de ifade ettiğiniz gibi ‘sütten çıkmış ak kaşık’ gibi masumiyeti tescil edilmiştir. Fenerbahçe’nin üzerinde birçok oyun oynandı. Bildiğiniz üzere 3 Temmuz 2011’de başlayan bir operasyon ve operasyon sonucunda Sayın Aziz Yıldırım’ın, bazı Yönetim Kurulu Üyelerimizin ve bazı Fenerbahçelilerin tutuklanması ile başlayan bir süreç. Sonra ortaya çıktı ki bu süreçte hukuka, kanuna aykırı, evrakta sahtecilikten tutun zincirleme iftiralara kadar birçok suç işlenmiştir. 4 Haziran 2021 yılında Kumpas Davası’nın karar duruşmasında ilgili sanıklar yüzlerce, binlerce yıl cezalara çarptırıldılar. Geçtiğimiz aylarda İstinaf Mahkemesi’nde de kesinleşti. Yargıtay aşamasında kesinleşmek üzere bu kararı bekliyoruz. Yine bildiğiniz gibi geçen senenin sonlarında aralık ayında Sayın Aziz Yıldırım, Sayın Şekip Mosturoğlu, Sayın İlhan Ekşioğlu ve diğerlerinin beraat ettiği ve beraatlarının onandığı karar da açıklandı. Biz ne yaptık? Biz de yönetime geldiğimizden beri aslında yine hem Fenerbahçeli değerli hukukçular hem Şekip Beyin şahsıyla hem dışarıdan hizmet aldığımız hukuk büroları vasıtasıyla hem değerli akademisyenlerle uzun uzadıya nasıl bir hukuk mücadelesi verebileceğimize dair çalışmalar yaptık. Bunun neticesinde yine bildiğiniz gibi ilk önce Türkiye Futbol Federasyonu aleyhinde tazminat davası açtık ve bu dava devam ediyor. Bu davanın mart ayındaki ön duruşmasında karşı taraf vekilleri davayı tamamen süreyi geciktirmeye yönelik bir reddi hâkim talebinde bulundular ve bu talep de reddedildi. Bir sonraki duruşmamız 22 Eylül 2022 tarihindedir. Son derece yakından takip ettiğimiz, üzerinde durduğumuz bir davamız, haklı davamız! Biz burada ne istiyoruz? Biz, o sezon Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gitmesine engel olan men kararından ötürü TFF’nin, Fenerbahçe’ye verdiği zararların tazminini istiyoruz. İtibarımızın iade edilmesini istiyoruz. Aslında en önemlisi de bu zaten. Biz Fenerbahçeliler için bunun parasal bir değeri yok. Para ile tatmin olacak bir camia değil. Ama ortada somut, kesin, maddi zararlar da doğmuştur. Bunları da tazmin etmek üzere davamızı açtık ve takip ediyoruz.
Buna ilaveten idare tarafında da ilgili bakanlıklarla ilgili başvuru süreçlerimiz devam ediyor. Burada da bildiğiniz gibi Kumpas Davası’nda ceza alan sanıklarla ilgili, o sanıkların bazıları polisler İçişleri Bakanlığı’na, bazıları da Adalet Bakanlığı’na bağlılar, dolayısıyla burada da girişimlerimiz mevcut. Başkanımızın başından beri ifade ettiği gibi biz, devletimizle Fenerbahçe’mizi karşı karşıya getirmek istemiyoruz. Bu minvalde de devletimizden Fenerbahçe’mizin, haklarını, itibarının iadesini sağlamasını istiyoruz. Uzun bir süreç, adım adım ilerliyor. Tabii ki yakından takip ediyoruz, milyonların desteğini arkamızda hissettiğimiz bir süreç bu. Hukuki anlamda gereken her şey yapıldı, yapılmaya da devam edilecek. Taraftarımızın, camiamızın içi rahat olsun. Birçok değerli hukukçunun da aktif katılımlarıyla, yoğun istişarelerle bütün bu hazırlıklar yapılıyor, yapılmaya da devam ediliyor. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Tüm bu çabaların, bu emeklerin mutlaka bir mükafatı da olacaktır. Onu da zaman içerisinde göreceğiz” dedi.
İlk günden bugüne camianın, taraftarın desteğinin önemine değinen Pekin, “İlk günden beri Fenerbahçe taraftarları, tüm camiamız ki ben de bir Fenerbahçe taraftarıyım, bunun peşini bırakmadık. Sağ olsunlar biz yönetime geldiğimizden beri de bizim yanımızda oldular, destek verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Allah onlardan razı olsun. Bu kenetlenme örneği, bu birliktelik örneği dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hadisedir! Fenerbahçeli olmaktan özellikle de bu duruşumuzdan dolayı gurur duyuyorum.” dedi.
Fenerbahçe’nin haklarını savunmak için her türlü gayreti gösterdiklerinin ve göstereceklerinin altını çizen Fethi Pekin, “Tüm bunların bir sonucu olacak. Neticede ortaya çıktı ki biz, haklıymışız! Ünlü düşünür Cicero’ya atfedilen bir söz var: ‘Silahlar konuşurken hukuk susar’ der. Şimdi ise yüce Türk milletinin ve taraftarımızın desteğiyle Fenerbahçe’ye doğrultulmuş silahlar susturulmuştur. Artık Fenerbahçe’miz de hukuk çerçevesinde hesabının sorulacağı günü beklemektedir. Bunun da neticelerini alacağız. Bu gibi süreçler uzun soluklu süreçler ama biz, kararlıyız. Haklı olduğumuzu biliyoruz ve bunun peşindeyiz. Fenerbahçe’nin hakkı neyse bunu alabilmek için elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Fethi Pekin, sözlerini, “Artık susma zamanı! Şimdi hesap vermesi gerekenler bu hesabı vermeliler.” diyerek noktaladı.
Kendi taraftarı olduğum takım dahil ülkemizde hiçbir şampiyonluğun temiz olduğunu düşünmüyorum. Kabak bizim başımıza patladı. Bunu kabul etmiyorum. Eğer sadece 2010-11 sezonunda şike yapılmışsa biz de Fetöyle onurlu mücadelemiz diye bağırmaya devam ederiz