Alper Şahin: “Kalplerdeki Akreditasyon!”

alper şahin

Kalplerdeki Akreditasyon!

Transfer şampiyonu Galatasaray, transfer döneminin bitimine 24 saat kala 5 oyuncu açıklayarak sadece Türk basınında değil, Avrupa ve Güney Amerika basınında da yer aldı. Genel görüş artık topun Okan Hoca’da olduğuydu. Yeni transferle ile yapılacak ideal 11 en çok merak edilen konuydu malum, cilalı taş devrinden kalma bir 8+3 kuralı ve Kerem’in olmadığı bir senaryoda 3. Yerlinin kim olacağı çok tartışıldı. Bir çok futbol yorumcusunun (kendim de dahil 😊) aksine Okan Hoca Kerem Aktürkoğlu’nu tercih etti ve kendi ortalamasının altında oynadığı ilk 45 dakikadan sonra bile Kerem’i oyunda tuttu.

Kerem Aktürkoğlu 2. yarı tamamen patlama yaptı özellikle 2. Golü tam bir akıllı füze! Ben onu KA7 olarak adlandırdım. Kerem Aktürkoğlu çok ilginç bir profil, gol sezisi çok yüksek ama karar verme mekanizması bir o kadar sıkıntılı. Aklıma hemen şu soru geldi, Milot Rashica gibi bir oyuncunun kenarda oturması acaba Kerem’i pozitif anlamda etkiledi mi? Biliyorsunuz benim görüşüm hep aynı, her pozisyonda rekabet olmalı ve kalite erozyona uğramadan oyuncular yeri geldiğinde değişmeli. Burada alkışlar ve kredi hem Okan Hoca’ya, hem de Kerem Aktürkoğlu’na gidiyor. Kerem’i kenarda bekletmek kolay ama onu kazanmak zor, ve Hoca zor olanı seçti.

Oyunun geneline baktığımızda, Galatasaray bu sefer sahaya daha iyi yayıldı ve atak başlangıçları, 2. bölgeden 3. bölgeye geçişleri çok daha hızlandı. Burada, özellikle oyunu hızlandırma adına en büyük alkış Lucas Torreira’ya gidiyor. Saygı değer okurlarıma ilk golü bir kez daha izlemelerini tavsiye ederim. Lucas Torreira “basit oyunu” layığı ile yerine getiren bir oyuncu ve oyunu iki yönlü oynayabiliyor.

Wyscout verilerinden görüldüğü gibi Galatasaray’ın takım boyu diğer maçlara göre çok daha kısaydı. Saha parselizasyonuna baktığımızda; Oliveira ve Mertens üst üste binmedi. Burada beni en çok düşündüren, Mertens’in koşu alanının çok geniş olması ve xT(tehdit beklentisi) düşük bölgelerde topla buluşmaması gerekiyor. Her ne kadar iyi niyetli mücadele etse de Galatasaray Mertens’i yanlış kullanıyor. Mertens aynı Kerem’in 2. Yarı yaptığı gibi, gol çizgisine yakın, tehlikeli bölgelerde topla buluşmalı.

Yukarıdaki görselde görüldüğü gibi, Yusuf Demir (30)’in pozisyonu Mertens için çok daha ideal ama bu derinlik Gomis varken sağlanamıyor. Bu bir Teknik karar mı yoksa oyun mu Mertens’i buna zorluyor emin değilim ama Teknik Heyet’in çalışması gereken ilk konu bu.

Ayrıca Sergio Oliverira da çok farklı bir profil, topla ilişkisi akıcı ve akılcı ama o da 3. Bölgede top ile daha çok buluşmalı, bakınız 2. golde yaptığı asist. Zaten bu pasları bir çok kez denedi ve genelde stoper ile bek arasına bıraktığı bu paslar mükemmel bir zamanlama ve pas şiddeti içeriyor. Oyuna tempo koyma sıkıntısını çözerse, Galatasaray’in hücum aksiyonları bambaşka olur.

Son dakikalarda kaçan pozisyonlar olsa da, Galatasaray daha bitirici bir görüntü çizdi, ve Comparisonator verilerine göre 2.92xG’den 3 gol çıkarmayı başardı ve 59 atak aksiyonunun 29’unu başarılı tamamlayarak, Trabzonspor maçındaki atak sonlandırma sıkıntısını da gidermiş oldu.

Her ne kadar Kasımpaşa problemli bir takım olsa da Galatasaray’ın bu alışma sürecini 13 puanla geçirmesi çok önemli. Kazanılan 3 puanın dışında, Kerem Aktürkoğlu’nun dönüşü takım içinde bambaşka bir hava yarattı.

Okan Buruk’un oğlu Ali Yiğit Buruk sahada 3’lü çektirdi, güzel oyun futbolun sevgi ile anılmasını gerektiren bir hareketti. Senin akreditasyonun 30 milyon Galatasaraylı ve tüm Türk futbolseverlerinin kalbinde! Ali Yiğit sen sahada koş, eğlen ve hep gül ASLANIM.

 

ALPER ŞAHİN TWITTER

FUTBOLBİZ TWITTER