Fenerbahçe Beko – Anadolu Efes (20.00)
Evet geldik ING Basketbol Ligi’nin finaline. İki takımda tahmin edilebileceği üzere tanıdık isimler. Bir tarafta Fenerbahçe Beko, diğer tarafta ise Anadolu Efes. Bizleri güzel bir seri bekliyor olacak ve eğer kaçıran olursa, basketbol açısından görsel şölenden mahrum kalacak. Tabi bir Nba değil ama bizde kendi basketbol yağımızda kavruluyoruz.
Fenerbahçe ile başlayalım. Ev sahibi hem Avrupa hem Lig açısından yoğun diyebileceğimiz bir tempoyla buralara kadar geldi. Euroleague, Rusya yüzünden sekteye uğrayınca bu onlara yaramadı ve playoff yapamadan Avrupa defterini kapatmış oldular. Şimdi ise ellerinde kalan sadece bu seri ve kupayı alabilmek için iyi bir hazırlık sürecinden geçtiklerini düşünüyorum. Playoff serileri ilk turunda karşılarına Bursaspor geldi ve onları çok da zorlanmadan geçmeyi başardılar. Yarı final serisinde ise Darrüşşafaka’yı 3-1 ile geçip finale geldiler. Darrüşşafaka serisinde kazandıkları 2 maçta 25 ve 26 sayı fark atıp ne kadar ciddi ve istekli olduklarını görmüştük. Fenerbahçe’nin bu seriyi erken tamamlamasının avantajı, baktığımız zaman biraz onların yararına oldu. Çünkü, 30 mayıstan beri dinleniyorlar ve karşılarına yorgun gelecek olan bir Anadolu Efes var. Geçtiğimiz haftalarda, Fener Koçu Djordjevic’in şahsen bu seri özelinde çok iyi taktik antrenmanları ile oyuncularını hazırladığını düşünüyorum. Ligde normal sezonu 1. tamamlamaları onlara, şimdi ev sahibi avantajı olarak yansıyor. Final serisinde ev sahibi avantajı demek, karşında olan rakibe karşı ciddi avantaj demek. Ve bunu en iyi kullanacak olan sayılı takımları saysak, onlardan biri de kuşkusuz Fenerbahçe olur. Bu yüzden bugün, Fener kendi evinde olmasının avantajıyla seriye hızlı girebilir. Kısaca oyuncu kadrosuna da bakarsak, Marko Guduric iyileşti ama hızlıca dönmesi biraz zaman alabilir. Dyshawn Pierre’in ise sakatlığı hala devam ediyor.
Gelelim deplasman ekibi Anadolu Efes’e. Efes, üst üste 2. kez Avrupa Kupası’nı müzesine götürerek zaten ne kadar büyük olduğunu herkese kanıtladı. Türk basketbolu açısından gerçekten güzel bir sene yaşamış olduk. Ama Efes yoğun tempodan kendi ligine dönüp üstüne Galatasaray gibi yırtıcı bir takımla yarı finalde eşleşince işler biraz fazla sıkıntıya bindi. İlk turda Karşıyaka’yı rahat geçen Efes, yarı finalde biraz fazla terleyerek Galatasaray’ı 3-2 geçmeyi başarmıştı. Serinin ilk maçında yorgunluğu belli olan Efes’in, fazla tepki gösteremeyerek 105-70 yenilmesi hem de kendi evindeyken bunun olması herkesi şaşırtmıştı. Sonra toparlanıp iki maç üst üste kazandılar ve biz de tamam kendilerine geldiler seri son maçta 3-1 biter diye düşündük. Ama öyle olmadı ve büyük dirençle karşılaşan Efes, Galatasaray’ın seriyi 2-2’ye getirmesinin önüne geçemedi. Finale çıkacak takımı belirleyecek olan maçta ise Efes ilk yarı tamamlandığında rüzgarı arkasına aldı ve bir daha arkasına bakmadan maçı 104-77 kazanarak finale çıkan son takım oldu. Şimdi burada Efes, öncelikle çok fazla dinlenip final serisine özel, antrenmanlarını yapmadan geliyor. Tabi ki antrenmanları yapmışlardır ama Fenerbahçe’ye göre biraz daha az taktik çalıştılar. Diğer bir konu çok fazla dinlenme şansı bulmadan sanki tempo kaldığı yerden devam ediyormuş gibi bugün ilk maça çıkacaklar. Galatasaray serisi onları biraz fazla yıprattı. Kimse, Euroleague kupasını alıp gelen Efes’in karşısında bu kadar direnç göstereceklerini beklemediğinden, işler tam tersine evrildi ve bu seriden Anadolu Efes, tabiri caizse hırpalanarak çıktı. Üstüne bir de son maçta takımın 1 numaralı ismi Vasilije Micic’i sakatlığa kurban ettiler. Durumu bu akşam maça yakın saatlerde belli olacak ama ağrıları devam ediyormuş o yüzden çok riske edeceklerini sanmam. Onun yerine Fransız oyun kurucu Rodrigue Beaubois var. O da Final Four zamanı sakatlıktan geldiği için çok etkin olamadı ama artık öne çıkma zamanı bu seri özelinde gelmesi gerekiyor. Tabi Beaubois’ın oynaması yabancı kuralından dolayı Micic’e bağlı. Micic yoksa aslında takımın 2. Süperstar’ı Şahane Larkin var diyeceksiniz ama Larkin’de durumlar bence hala gelgitli. 2 maç iyi oynayıp sonra tekrar köşeye çekilebilme özelliği takımı sıkıntıya sokabiliyor. Onunla ilgili bir alıp veremediğim yok ama Micic’in olmayabileceği senaryolarda yükün nerdeyse %60’ı onun üstünde olacak ve Larkin’in hücumda vereceği kararlar Efes açısından durumu belirleyecek. İlk maç özelinde zaten Efes hücumda kesinlikle sıkıntı yaşayacaktır. Bakalım izleyip göreceğiz.
Yavaştan sonuca gelecek olursak; ev sahibi serinin ilk maçında oldukça avantajlı gözüküyor. Yorgun ve yıpranmış gelen bir Anadolu Efes, Fenerbahçe’nin sahasında oynanıyor olması, büyük taraftar desteği, Fener’in uzun zamandır dinleniyor ve antrenman yapıyor olması, Efes cephesinde Micic belirsizliği derken bütün ibreler Fenerbahçe’ye doğru dönüyor. Kağıt üstünde baktığımızda tabi ki Efes seriyi kazanacakmış gibi gözüküyor ama hiç kolay olmayacak. Ağır tempodan ve Micic olmadan gelen bir Efes’i yakalamışken, bence seride 1-0 öne geçmenin Fenerbahçe açısından tam zamanı diye düşünüyorum. Genel seriye bakmak şu an için biraz zor, onu maçları izledikçe şekillendireceğiz ama ilk maç özelinde savunmaların büyük konsantrasyonla yapılacağı aşikar. Hücum anlamında zaten Efes’in biraz bocalayacağını düşünüyorum. Bu bocalamayı ise savunma yaparak kapatmaya çalışacaklardır. E Fenerbahçe durur mu? O da savunmaya karşılık kendi savunmasıyla boy gösterecektir. Yani savunma konsantresi, iki takım içinde hücumdan daha fazla ön plana çıkacaktır.