İSPANYA’DA ‘DEVAMLILIK’ ARZ EDEN GEÇİŞ OYUNU..
Temsilcimiz Galatasaray, Camp Nou’da aslında ilk 40 dakika benim de beklediğim tarzda bir futbolla birlikte maç geneline yaydığı kapalı-dar-geçiş oyununu müthiş bir şekilde uyguladı. Barcelona’nın ikinci yarıya doğru Galatasaray’ın savunması kaynaklı bir gol bulacağını maçında 2-1 civarlarında sona erebileceğini kafamdaki taslak üzerinde çizmiş ve programımda izleyicime aktarmıştım.
Galatasaray’ın tek bir opsiyonu vardı..
Onu yapmak zorundaydı; yaptı da.. Ancak bunu en efektif şekilde gerçekleştirdi. Benim kuşkularım Torrent ile alakalı olarak takım motivasyonuydu ancak öyle olmadı.
Programlarımda da değindiğim gibi bu tarz maçlarda ters psikoloji oyuna hakim olur; Barcelona’nın motivasyonu düşer, Galatasaray’ın ise iki katına çıkar.. Perşembe günü Galatasaray’ın motivasyonu iki katına değil, on katına çıkmış gibiydi.
Her zaman söylediğimiz; Galatasaray, Avrupa’da marka değeri ve kültürüyle birlikte farklı işler yapabilir klişesi bu maçta da İspanyol devine karşı mükemmel şekilde işledi. Bu yüzden temsilcimiz Galatasaray’ı canı gönülden tekrar ve tekrar kutluyorum. Ülkemiz için iyi prestij ve puan demek bu tarz olaylar. Çok ama çok önemli..
Bu kadar uzun süre, devamlılığı olan, 2. bölgede rakibini karşılayan Galatasaray, Taylan ve Berkan‘a rağmen beklentilerin üzerinde bir oyun çıkardı. Barcelona ise ne kadar etkisizdi, hep beraber izleyip gördük. Hatta bu konuda devre arasında “Barcelona’nın ön tarafında hiç bir şey yok, gerekli plan yapılırsa puan alınabilir, yani beraberliğe yakınız.” şeklinde bir tweet de attım. Kreatiflik açısından önemli yıldızlara sahip olsalar da uzaktan atılan şutlar haricinde hiç bir girişimleri olmadı, olamadı. Galatasaray buna izin vermedi.
Herkesin bir fark beklentisi vardı bu maç ile alakalı. Şahsım adına bu farkın Galatasaray’ın alan daraltmadan oynaması ve 25 metre çizgi üzerinde geride beklememesi halinde fark olacağını belirtmiştim. Hatta Beşiktaş’ın Ajax maçından örnekler vermiştim. Nitekim de beklediğim oyun sahadaydı. Galatasaray beklediğim sistemi sahaya uyguladı ve geniş alanlarda ne kadar tehlikeli olduğunu tekrardan gösterdi. Beklediğimden daha fazlasını da uyguladı. Özellikle Kerem Aktürkoğlu, Marcao ve Inaki Pena gecenin öne çıkan oyuncularıydı.
Peki, Galatasaray bu oyunu Avrupa’da oynayabiliyor veya oynamasında sakınca yok; neden ligde bu sistemle oynaması tepki toplayabiliyor?
Sezon başından beri pas oyununu oynarken sorun yaşayacağını belirttiğim sarı kırmızılılar ve bu futbol sistemi, ben ve benim gibi düşünenleri neden haklı çıkarmaya devam ediyor?
Bu oyuncu profilleri pas oyununa müsait değil ve hiç bir zaman da olmadı. Yüzüncü yazışım var mıdır? Vardır sanırım.. Ancak bu dar-geçiş sistemi Camp Nou‘da, Roma’da ve Moskova’da oynanan sisteme çok müsait.
Futbol basittir, doğru ancak bir sistem oyunudur. Hangisi işinize gelirse onu oynarsınız. Oynamalısınız..
Genelde insanlar zevk almak için futbolu izlemeye gelirler veya televizyon karşısına geçerler. O yönde bir yatırım ve etkinlik olarak görülür ancak futbolun dünyanın en büyük endüstrisi olduğunu unutanlar var. Bugün PSG, futbol kültürü zayıf diye yaptığı milyarlarca avro yatırımı sineye çekmek durumunda kalıyor. Futbolda sonuç odaklı olmazsanız her şey tersine dönebilir.
Bugün City, bazı maçlarında orta alanı geçmiyor, top çeviriyor. Rakip biraz baskıyı arttırırsa geçiş ve uzun top oyununa dönüyor.
City bile.. Evet Guardiola..
Büyüklük saldırmak değil, kazanmaktır.
Bazı şeyleri bir kaç sezonlukta olsa kabullenmek gerekir. Pas oyunu ve ön taraf baskısını yapacağın yıllar da gelecek elbet, transferlerin o yönde olursa oyunun da o yönde olacak ancak bu sezon bu oyunu ‘bu şekilde’ oynatmak zorundasınız.
Eğer farklı bir düşünce yapısıyla, şu profildeki oyuncularla top çevirme ve baskı oyununa devam ederseniz, ligde alınan sonuçlar normal sonuç olur, sürpriz değil. Hep anlattık bunları. Zaten hiç biri de sürpriz değildi.
Galatasaray’ın aynı sistemle Barcelona karşısında olması takımımıza %80 şansı çoktan getirmiştir bile. Ben Galatasaray’ın aynı sistemle 90 dakika üzerine gelecek olan Barcelona kalesinde golü de bulursa tur şansının zor olacağını düşünmüyorum.
Burası geçilirse tekrardan farklı şeyler konuşulabilir.
Tek yürek Galatasaray.. Bol şanslar.
GALATASARAY LİG’DE KONUMLARAK GEÇİŞ OYUNU OYNARSA NE OLUR?
Sanırım bir tweet de atmıştım. Sanırım en kötü ikinci olur. Günümüzde zaman zaman bazı büyük takımların kendi liginde de yaptığı gibi oynanabilir.
Peki neden futbol kamoyu ve futbol sever böyle bir oyun oynanırsa Galatasaray’a tepki gösterebilir? Elimizde bu konu üzerine harika bir örnek var.
Aykut Kocaman..
Kocaman’ın Fenerbahçe’si oyun disiplinine sahip olana kadar bu tarzda bir oyun gerçekleştirmiş, gelişim göstermiş ve az gol yiyerek sezonun sonuna doğru ligin en çok gol atan takımlarından bir tanesi haline gelmişti. Ancak Fenerbahçeliler böyle bir oyun görmek istemedikleri için uyguladıkları mobing, Alex krizi ile Aykut hocayı takımdan göndermişlerdi. Örnek çok.
Kısacası oynanabilir ama kimseyi memnun edemezsiniz.
Hatırlayın, Atletico Madrid’in başına ilk zamanlarda gelen Simeone ne oynattı?
Mideniz bulandı değil mi? Atletico’nun Avrupa’da yenmediği takım, almadığı kupa kalmadı. Şampiyonlar Ligi’nde iki kez final oynadılar ve birini kazandılar. Kimse çıkıpta; “Yahu Simeone savunma oynatıyor, geride bekliyor alıyor çıkıyor..” demedi. Kapı gibi kupa var kupa..
Her zaman söylerim, yineliyim. Biz futbol severiz, tempo sever değil. Şunu izleyiciye aşılamak gerekir. Tempo istiyorsanız gidin alt ligleri izleyin. Hedefi olan takım alan savunması da yapar, geride de bekler, alan da daraltır. Geçen senelerde bunu söylediğim için videolarda tarafıma bir çok futbol severden eleştiri de gelmişti ama çok umursamıyorum. Ne biliyorsam onu söylüyorum, onu savunuyorum.
ERTELEME TALEBİ DOĞRU MU? BEŞİKTAŞ’IN ERTELEMEYE KARŞI TUTUMU..
Her şeyden önce şununla başlıyım. Sosyal medya faydasız kullanıldığında o kadar kirli bir mecra ki..
Özellikle Twitter..
Hadi biz bu Twitter’ı insanlara ulaşmak ve fikirlerimizi paylaşmak adına kullanıyoruz ama bazı işgüzarlar, peşlerine taktıkları binlerce fanatik ile birlikte amigo yorumcuya dönüşüp, kulüpler adına karar verici mercimiş gibi yorumlar atarak kendini şakşaklatıyor..
Bunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Hiç bir kişi, her kim olursa olsun, bir kulüpten ve onun markasından üstün olamaz ve onun adına ‘konuşamaz, karar veremez.’ Bitti..
Gelelim olayımıza..
AHMET NUR ÇEBİ’NİN ERTELEME İÇİN RET CEVABI
Şahsım adına, bakın Sayın Ahmet Nur Çebi aile dostumuz veya yakınımız diye demiyorum bunları, maçın oynanmasının doğru olacağını düşünüyorum. Beşiktaş’a da şu olmuştu bu olmuştu gibi lise muhabbetlerine girmek istemiyorum. Başkan ekstra bir şey söylememiştir. Bizim sahamız müsait, buyurun gelin oynayalım derken taraftardan olumsuz bir tepki almamak adına taraftara oynayarak da bu cümleyi ifade etmiştir.
Ben şundan yanayım:
Ülke puanı elbette inanılmaz önemli, hatta futbolumuz için en önemlisi ancak kulüplerimiz hakkında geçen programda bir şey söylemiştim. “Bizden başka hiç bir ülkede kulüpler üç günde bir maç yapıyoruz. Uçağımız buraya indi, şuraya indi. İptal edelim, oynamayalım.” demiyor efendim demiyor. Bakın bunu demediğimiz gün daha büyük işler başaracağımız aşikardır. Bu Beşiktaş için de geçerli, Fenerbahçe için de Trabzonspor için de.. Bu olayları mutlaka bırakmamız gerekiyor.
Neden mi? Kızan Galatasaraylı kardeşlerim hak verecekler..
Önünü alamazsınız.
Bugün bu maçı ertelersen, yarın aynı olay olduğunda, bir takım deplasman dönüşünde erteleme talep eder. Aynını bir sonraki senelerde de talep ederler. İş çığırından çıkar. Bu sefer “o zaman ertelemiştiniz şimdi niye ertelemiyorsunuz?” diye ’emsal’ önünüze getirilir bu da krizlere neden olur. Bence böyle..
Yoksa oynanmasın, Galatasaray dinlensin. Beşiktaş’ın şampiyon olma gibi bir durumu da yok. Bana göre hava hoş ama söylediğim gibi bu işin önünü alamazsınız.
Ha, Pazartesi günü kar diz boyunu geçer zaten o maç iptal olur. Bugün Başakşehir maçının ertelenmesi gibi bir durum ‘normal, doğal koşullarda’ elbette olabilir.
BURAK ELMAS’IN AÇIKLAMALARI
Ben Sayın Elmas’ın söyledikleri de Sayın Çebi’nin söyledikleriyle aynı..
Taraftarın tepkisinin almamak için yapılan açıklama. Ortada fol yok, yumurta yokken iki tarafın yaptığı tartışma ve atışma gereksiz. Burak Elmas’ın yaptığı açıklamalara genel hatlarıyla katılmıyorum ama taraftarın hoşuna gitmiş. Çünkü taraftarın hoşuna gitmesi için rüzgarı kendi lehine çevirmek adına önemli bir fırsat bu.
Ülke puanını anlamazlar, bilmezler tarzında yapılan açıklamalar talihsiz olmuş. Ben işin içindeyim, Galatasaray, toplam başarısıyla şu anda en başarılı Türk takımıdır, doğrudur ancak Beşiktaş son 14 yıla baktığımızda; Avrupa’da puan ortalamasında Türkiye’ye damga vurmuştur. İsteyenler araştırıp puan farklarına bakabilirler. O yüzden bu tarz açıklamalar araştırılmadan söylenmemelidir. Her takım ülkemiz için önemlidir.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir başka yazımda görüşmek dileğiyle.
Saygılarımla,
Atilla Arda BORA
Atistics Medya