Bugün Avrupa Şampiyonası’nda Galler’in İsviçre ile berabere kalmasının ardından ikinci şansımızın final mücadelesi. Bu maçı kazanmasak bile belki İsviçre mücadelesinden alacağımız bir 3 puan bizi 2. tura yükseltebilir ancak buralara elbette bakmadan rakibimiz Galler’e karşı neler yapabiliriz bunları kısaca yazmak istiyorum. Tabi instagram’da da bu yazı yayınlanacağı için sizlerden de fikirlerinizi bekliyorum.
Bu akşam maç önü canlı yayınında zaten burada yazdıklarımın tam detaylarını sizlerle paylaşacağım. Geçtiğimiz canlı yayında size bahsettiğim bir olay vardı. Bir gazete yazarı, (kurumunu yazmıyorum) Youtube’da doğrudan beni işaret ederek Şenol Güneş ve milli takıma karşı saygısızlık yaptığımı ifade etmiş. Yine bu arkadaşa bağlı iş yapan bir başka futbol cahili, kendi radyomda değil başka bir spor radyosunda isim vermeden bu olayı yinelemiş. Bu bilgileri takipçilerim sayesinde öğrendim. Bire bir kurduğum ifadeler üzerinden özellikle radyo programı boyunca tüm ifadelerime tek tek cevap vermiş bu ‘liboş’ dediğimiz arkadaş. Aslında bunlara canlı yayında cevap verecektim, evet.. Ama annemin polemik ‘eğitimsizlerin işidir’ cümlesi geliyor aklıma bu yüzden izleyicime bu hadsizlere cevap vererek zaman öldürtmeyeceğim. Bunların derdi belli; herkesin aksini söyleyerek, maçtan sonra yorum yapmak ve kendilerince rating yaratmak. Zaten bu elemanların ‘iddaa kanalı’ olduğunu da sonradan öğrendim, sonradan dank etti neden bu kendilerini komik duruma düşürecek davranışı yaptıklarını. Allah’a şükür.. Futbol bilgilerimize de insanlar saygı gösteriyor bu yüzden ‘futbol programlarım’ dahi iddaa programlarımdan fazla izlenmeye başladı. Allah razı olsun.. Bu bana yeter… Şimdi boş beleşleri boş verelim. İşimize bakalım.
Değerli dostlar, aldığımız bilgiye göre Şenol hoca taktik idmanda Merih ve Yusuf’u oynatmadı. Yarınki kadroda Merih yerine Kaan, Yusuf yerine Cengiz oynayabilir. Ben Şenol hocaya yine saygısızlık yapmadan ‘günaaaydııııın hocam..’ diyerek devam edeyim söze. İtalya çok büyük takım ya, Cengiz ve Yusuf beraber oynamaz. Çünkü bizim oyunumuz o maçta ‘İtalya’ya karşı oynadığımız için’ Moldova, Andorra tarzı olmak zorundaydı. Hadi bunları eleştirdik tekerrüre düşmesin. Bu maç etrafında bir Türk milli takımı sevdalısı olarak, bu yüzden belki de beni ilk kez sinirlenerek gözlemlediniz davamın peşindeyken, neler yapabileceğini futbol içinde değerlendirelim:
İKİ SEÇENEĞİMİZ VAR;
Ya İtalya’ya oynadığımız gibi oyunu tamamen geride kalarak oynayacağız. Olmaz değil mi? Aynen.. Ya da hücum ağırlıklı oynayacağız. Üçüncüyü yazmıyorum onu Şenol Hoca oynatmaz. Dengeli ve akışın rakibe göre değerlendirileceği oyundan bahsediyorum. Hayatta oynatmaz.
Öncelikle, İtalya maçında geriden oyun kuramadık. Elde bu var… İkili savunma hattıyla arasında bir oyun kurucu olmadan oynamak İtalya gibi bir maçta zaten intihardı. Sadece o intihar değildi de.. diğerlerini söyledik zaten yayınlarımızda. Siz de yazdınız bir çoğunu…
Efendim “İtalya’ya göre böyle oynanırmış, efendim önde oynarsan 5’lik olurmuşsun..” Yahu, dediğiniz gibi oynadık da ne oldu? Önde oynasan zaten 5 yiyecektik sizin dediğinize göre en fazla. Belki Türkiye’miz kazansaydı bunlar yine 360 derece dönerek “Çok iyi oynadık işte böyle oynanır..” diyeceklerdi. Ya sizin futbol bilginiz kadar sokaktaki insanın ekonomi bilgisi var be kardeşim.. Ne anlatıyorsunuz siz.. Dünya – ahiret rezil olmuşuz, Dino Zoff bile “Kalede ben olsaydım da yenerdik.” demiş. Bunlar hala “Türk milli takımını kollama gölgesi altında” insanlara şirinlik yapacaklar. Yapma ya? İtalya milli takımı Fransa’dan kuvvetli mi? Şimdi Galler’e hücum oynamak gerekiyor değil mi? öyle dersiniz siz. E be cahiller… 2021 yılındayız 2021!.. İnsanlar Mars’a gitmeyi bırak, su çekip zemini temizliyorlar neyden bahsediyorsunuz siz? Kapattım tekrardan konuyu.. Kara cahiller…
Galler önde oynadığında bir çok takıma karşı tehlike yaratabilecek bir takım. Bakın, üç oyuncuyla üçlü savunma oynasak dahi baskı yapacakları kesin. Geçtiğimiz İsviçre maçında bunu sürekli denediler. Hava hakimiyetleri var gibi ama o konuda biraz zayıflar. Merih’in bu maçta oynatılmamasını anlamadım. Hoca tercihidir saygı duyarım ama Kaan da en azından top kullanma konusunda Merih’den daha marifetli bir oyuncu. Demek ki Şenol Hoca’nın kafasında geriden oyun kurmak var. Çok güzel düşünce… Ancak değerli hocam; Kaan ile bunu tek başına yapabilmen mümkün değil. Ortaya birini sokmak zorundasın. Geçtiğimiz maçta Okay bunu üstlenmeye kalktı ki o yönde direktif verilmiş, esamesi görülmedi. Çünkü sürekli baskı yedik ve topu rakipten alamadık. Vurduk geri geldi! Bu maçta İrfan gibi ayağı düzgün bir oyuncunun defansın arasında mutlaka oynaması gerektiğini düşünenlerdenim. Geriden bilinçli çıkamazsak, üç pası ayağa yapamazsak ileride yapacağımızın bir önemi yok. He kazanırsın, şansa kazanırsın o ayrı..
Cengiz hamlesi aslında kontra veya uzun topla oynayacağımızın göstergesi. Cengiz ile set oyununda genellikle efektif olamıyoruz. Yusuf set oyunlarında ayak hakimiyeti, top saklama ve vizyon konusunda daha önde gelen bir futbolcu. Cengiz’in yetenekleri Yusuf’tan tamamen bağımsız. Atarsın uzun topu Cengiz kontrol eder, takımı öne getirirsin istediğin hücumu yaparsın. Bu maçta da mı geride bekleyeceğiz diyorum şimdi bu kadroyu görünce? Devamını getirmeyeceğim, yarın yayına saklayacağım.
Galler hakkında önemli veriler de var. Bunlara da yayın esnasında değinecek ve bunları aşabilmek adına alternatifleri sizlerle birlikte sohbet eşliğinde değerlendireceğiz. Sağlıcakla kalın..
Atilla BORA